İkna oldum. Pes ettim. Bunlar son çırpınışlarımdı petunya. Vazgeçiyorum senden. İkna olmam tam 15 günümü aldı. Senden vazgecmek için onlarca neden vardı aslında en başından beri. Aptal bir kız değilim. Hayatım boyunca en aşık olduğum zamanlarda bile mantığımı elden bırakmayacak kadar iradeliydim. Ve seni ilk tanıdığımda da vazgeçmem için onlarca sebep olduğunun farkındaydım. İçiyosun, hayatını düzene oturtamamışsın, yakın zamanda büyük bir değişim yaşamışsın ve bunun sonucunda egon fazla artmış kafan karışık , varoluşsal sancılarını çözümleyememişsin sadece rafa kaldırmışsın. Kendini kandırıyorsun petunya. Buna çok üzülüyorum. Blogunu okudugum gün demistim ki bu potansiyale sahip biri hayatının kontrolünü ele alan hırs yapan biri olsa mükemmel bir adam olurdu. Bu benim zevklerimden ve sana olan sevgimden bagimsiz bir tespitti ve hâlâ doğru olduğunu düşünüyorum. Ben psikoloji okuyorum, hislerime izlenimlerime güvenirim. Senin hakkında düşündüğüm onlarca iyi ve onlarca kötü şey var. Yüzüne karşı her ikisini de söyleyemem. İyileri duyunca beni cepte ve basit görecek ayrıca egosu tavan yapacak bünyede birisin , kötüleri soyleyince anında hakaretle savunmaya geçip karşındakini küçümseyecek biri. Ayrıca kendisini eleştiren herkesin bunu kötü niyetle yaptığını sanıyor. oysa bazen eleştiri öneridir. Tıpkı şuanki gibi. Bu arada seninle ilgili yorumlarımı nerden mi çıkardım? Uzun zamandır sanaldaki her hareketini her saniye izliyorum. Ve insanlara bunu yapıyosun. Gerçek hayatta nasılsın bilmiyorum petunya, çoğu erkek icindeki derin özgüven kırılmasını bastırmak ve belli etmemek için böyle davranır. Ama sen olduğun gibi davran. Blogdaki adam böyle değildi çünkü. Şu an saat 00.38 ken, tanımadığım birinden vazgeçtiğim icin gözlerimin dolmasına neden olan adam bu değil, bu olmamalı. Merak ediyor olmalısın , olumsuz şeyleri görüyorsam niye senden hoşlandım? Çünkü bazı insanların kafasının karışık olduğu döneme denk geldiginde ' ne aptal herif ya' der güler geçersin , bazısının da cevabı bulup evrileceğine değişecegine inanırsın. Ben senin için ikinci şıkkı tahmin etmiştim. Yazını uzun uzun defalarca okudugumda sordugun soruların yaptigin tespitlerin günümüz insanindan ne kadar farkli olduğunu görmüstüm. Ayrica kafasi karistiktan sonra tanrı inancı oluşan insanların sorması gereken soruları da soruyordun kendine. En önemlisi cevap arıyordun. Ailenin muhafazakar oldugunu okudugumu hatirliyorum. Bunların sonucunda cevabi buldugunda benim gibi şevkle inanan ve görünmez kutsal bir varlığı sürekli yaninda hisseden biri olacaginı tahmin ettim. Şu anki inancını bilmiyorum,bunu sorgulamak bana düşmez istedigin şeye istedigin gibi inanabilirsin. Ama ilk ilişkisinde deist biriyle beraber olmuş ve bu kişinin yaşam tarzının getirdigi farklılıklar yüzünden beraberliğinin bedelini hırpalanarak ödemiş biri olarak ben bunu tekrar yapamam. Kapalı kızlarla dalga geçen twitler atıp apolitik olduğunu iddia ettiği halde sürekli sol yanlısı yazılar paylaşan en kötüsü kız arkadaşlarıyla seviyesiz bi muhabbeti olan biriyle o kişi bana aşık olsa dahi bir iliskiye başlamak istemezdim. Eğer siyasi görüşün benimki gibi orta halli olsaydı ( apolitigim ve hicbir tarafa yakınlık duymam) ve arkadasliklarin seviyeli olsaydi ve inanmiyor olsan bile bunu inanan insanlarla alay eden twitleri rtleyerek insanlara duyurmaya çalısıyor olmasaydin yemin ederim senden vazgecmeyi bir saniye olsun düşünmezdim. Evet , beni sevmesen bile seni bırakmazdım. Senden vazgecmemem için de yüzlerce sebep var ve sen bunların farkinda değilsin. Müzik ve film zevklerimiz benzer , farklı insanlarla kaynaşmayı ikimiz de seviyoruz, siyaset üzerine yapilan esprilerden zevk aliyoruz, ayni okulda ayni fakultede okuyoruz, psikoloji ve felsefe uzerine saatlerce konusabiliriz , ikimizin de rap geçmişi var, calisma hayatini yaşamış insanlarız , kilo problemimiz var ama sporla ilgileniyoruz ve degismeye calisiyoruz, ikimiz de arayıstayız bize sunulanı oldugu gibi kabul etmiyoruz ikimiz de farklıyız, tumblr girl ve boy değiliz, espriliyiz arkadas canlısıyız hem sen terazisin oğlum. İkizler burcunun en iyi anlastigi partner burcu terazi. Gervi terazininki de kovaymış ve burdan bile mutsuz olmak icin bir sebep buluyorum ama olsun. Benziyoruz. hic degilse blogdaki adamla. Surekli devrik cümle kurman ,uzun uzun yazman yazmaya baslayinca duramaman ve sürekli metafor kullanman bile buna kanıt petunya. Kör müsün. Çok benziyoruz. Ot dergi okuyoruz, kuan dinliyoruz. Turkiyede kaç kişi kuanı biliyor ki? Peki günlük tutuyor olman? Yıl 2016 ve Turkiyede benden başka günlük tutan biri var ve bu kisi erkek! Sana aşık olmam için benim acimdan onlarca neden var gordugun gibi. ama sen beni göremiyosun. Defalarca matris yaptım. Matris karar veremedigimde başvurdugum psikolojik bi yöntem. Kagidi ikiye bolerim ve her iki secenek icin argumanları yazarim. Senden vazgecmem icin ve vazgecmemem için sebepleri yazdim uzun uzun. Yukarida anlattigim gibi anlattim kagida. Dinsel ve siyasal farklilikların cok uç gorundugu için vazgecmem gerektigini ama kişiliksel benzerliklerin beni sana çektigini, adeta bir mıknatıs gibi. Uzun zamandır farkındaydım ama karar veremiyordum. Ne zaman dank etti biliyor musun? Beni hiçbir zaman sevemeyecegini farkettigimde. Ben hep yanlış duraklarda bekledim petunya. Yaşım 20. Arkadaslarim evleniyo, bazisinin bebesi var. Derdim evlilik değil. Derdim artik inanmak. Yeryuzunde benim sevgime ve güvenime layık sadece bir erkek olduğuna inanmak. Çünkü babamla olanları bilmiyorsun. İcimdeki kocaman bosluktan beni tanidigini zanneden onlarca arkadasim ve okulda selamlaştigim belki 500 kişiden hicbirinin haberi yok. Yaşım 20. İnsanlar hayat arkadasini bulurken ben daha sevgime layik olacak birini bile taniyamadim. Eskiden mesele sevilmedigimi sanmamdi. Simdiyse sevememem. Erkek ırkına baktiginda hemcinslerimin gözünde şehvet goruyorum. Benimkindeyse koca bir korku ve boşluk. Ben uzun zamandir kimseyi sevmemistim petunya. Sana karşı boyle hissederek kendime tekrar sevebilcegimi kanitlamis oldugum icim mutluyum. Ama bir kez daha yanlış durakta bekledigimi farkedip vazgecmek zorunda kaldigim icin çok üzgünüm. Çünkü bekledigimin bekledigi var. Sana soylemistim, psikolojiyle ugrasmak insana değişik bir içgörü kazandiriyo. Su an kalbinde biri var ya birini unutamamissin ya da birini elde etmeye calisiyosun baglaniyosun. Benim seni düsünmekten uyuyamadigim ders calisamadim saatlerde belki sen de baskasini düsünüyorsun. Olaganustu kirkanc biriyimdir ve bu ihtimal beni çıldırtmaya yetiyor inan. Oylesine kiskaniyorum ki seni bir aydir tuttugum blogda adın bile geçmedi. olur ya biri bulur seni. birinin benim sevgimden sana ulaşmasını kaldiramam . Bagimsiz olmayan baglanamaz petunya. Başkasına baglisin ve bana baglanma ihtimalin 0. Elde sifirla beklemenin ve vazgecmelerin aminakoyim. Vazgecmek göbek adım oldu. Bunca zamandır beklememin sebebi beni sevme ihtimalindi. Velhasılı beni sevmeyen ve gelecekte sevme ihtimali olsa bile uygun olmadigimiz icin beni mutsuz edecek birine her gecen gün baglanmak istemiyorum. Ben sana bu blogun linkini attigimda belki dikkate alip buraları bile okumicaksin. Ben degerli biriyim, kendime deger veriyorum. İmkansizliklardan mucizeler yarattigim icin kendimle gurur duyuyorum. Cevremdeki insanlarin çoğu da en az 5 dk konusunca zeki ve mantikli biri oldugumu anliyo ve bana değer veriyor. Senin de bana insani açıdan deger verdigini dusunuyorum bu yüzden. Ama olur ya belki bana gıcık olmuşsundur belki nefret etmişsindir ve belki bu yazıdan sonra arkadas ortaminda 'yeeaa bu kiz da bana yürüyomuş' diye muhabbet cevirecegin kadar degersizleştirmişsindir beni. Ama umrumda değil. Eğer hala okuyorsan sana bu linki atacak cesareti toplamışım demektir. Artık senden hiçbir şey beklemiyorum petunya. Seni kafamda herhangi biri yapmaya çalısıp normal yoğun ve aşırı sorumluluk yuklendigim hayatima geri donmeliyim. Seni daha yakindan tanimak isterdim. Bu ihtimali kaybettigim icin üzgünüm. Ama senin de beni tanimani isterdim. Ufacik şeylere mutlu olan, yataktan yataga atlayarak sinek öldürerek eğlenen 200 desibel kahkaha atan, yemekte karşısındakine ağzını gosterip mutlu olan , bir filme müziğe aglaması 3 sn süren ama kötü olaylara karsı belki bir erkekten bile daha sağlam durabilen sürekli 'güçlüyüm' diyen ama her zaman kendisinden daha güçlü biri bulup kollarinda guclu olmak zorunda kalmayatak bundan utanmadan mutlu bir an gecirebilecegi birini hayal etmis, boyu1.62 hayalleri 50 metre olan bir kızla tanıştın. Cildi çok hassas , her mevsim alerji çıkarır, sesi cok güzel surekli şarkı mırıldanır , ikili iliskilerde cok iyidir ama topluluk önünde konusmayi sevmez, kasılır, dügün kına gibi tüm tanidiklarin ayni yerde oldugu organizasyonlardan nefret eder ama yoldan geçerken tanimadigi birinin düğününe katilip göbek atar, kendisine yürüyen erkeklere hoşt sen bana mı yürüyon yazar , kariyeri , dini ve sevdikleri hariç hiçbir şeyi ciddiye almaz ,kedi gibidir ama sevdiklerine zarar gelince aslan kesilir ,konuşmaya dinlemeye bayılır , en sevdigi renk beyaz, sekiz cizmeye yukardan başlar, işaret parmaginda hic cikarmadigi annesinin hediyesi olan sonsuzluklu bir yüzüğü var ve küçükken teletabilerden lala'ydı. Ama senin bunlardan haberin yok. Ben senin fotoğraflarındaki her ayrıntıyı ezberledim, blogundaki her cümleyi. Ama senin benim sol yanağımdaki cocukluktan kalma yara izinden ve babamin bunu geçen yıl yemek yerken 'yanağına ketçap bulaşmış' diyerek farketmesinden haberin yok. Beni tanımış olmanı cok isterdim petunya. Seni tanımış olmayi da cok isterdim. Seni gorunusun icin değil cümlelerin icin sevdim. Twitterdaki adamı değil blogdaki adamı sevdim. Eğer gorunusun için sevmiş olsaydım şu an zaten bunlari yaziyor olmazdim. Şimdi senden vazgevmeliyim.sevgimden bile haberi olmayan birine vazgecerken haber vermek ne garip. neyseki alışığım tutamadığım elleri bırakmaya. Şimdi seninle hiçbir zaman merkez kütüphanede bütlere çalışamicağımı, okulun bir liralık tadı bok gibi olan ama yine de kışın hipotermi geçirmemi engelleyen kahvesinden içerken varoluşsal sancılarımızı paylaşamicağımızı, asansör tuşlarına sakız yapıştırıp kaçamicağımızı, okulun duvarına resim çizip 'petunya' yazamayacağımızı, ana kampüste çimenlerde dinlenemiceğimizi , uçurtma uçuramicagimizi , balık tutamicağımızı ve köşebaşı pilavcılarda ya da kokoreçcilerde yemek yiyemicegimizi kabulenme vakti. Kafamda sen varken hiçbir şey yapamıyorum. Günlerim tüm gün seni stalklamakla geçiyo. Buna bi son vermeliyim. Kolay bi hayat yaşamıyorum ve tüm gücümle çalışmazsam kolaylaşacak bir hayatım da yok. Kafamdan seni atarak girmeliyim eylüle. Babalık yapmam gereken bir ailem , geçmem gereken 2 sınavım büyütmem gereken bir kardeşim ,okumam gereken zilyon kitabım var. Bu kadar yoğun bi hayatı 20 yıldır gayet güzel idare edebiliyoken henüz hiç gormedigim bi adam gelip böyle felç edebiliyo beni. Çok mu zayıfım , çok mu aşık? Hani sana keşke daha önce tanismis olsaydık demistim ya , seninle ilgili binlerce keşkem var artık. Keşkelerle zaman geçer de keşke geçmese...
