22 Eylül
Uzun zamandir yazmiyorum. Çünkü ne yazmaya değer bir şey oluyor ne de yazasim geliyor. Hayatim ayni. Tatile gitmeden önce son üç dört aydir beni en mutsuz eden haberi alip yaklaşık 6 saat sonra da hayatimin en güzel tatiline ciktim. İyiki de çıkmışım ki bu haberi başka türlü atlatmamin yolu yokmuş. Burda olmani ve bu konuda teselli etmeni isterdim. Ama hayatima birini alma umutlarimin sonunu getiren bi haberdi diyebilirim. Ben sadece 10 günlük,240 saatlik bi kızmışım. Ne kadar farkli oldugumu dusunsem ve hissetsem de hatta karsimdaki erkek de böyle dusunse de ben ancak 10 gün beklenebilcek bi kızmışım. Benim hayali bi adami 20 yıl bekledigim hayatta herhangi bi erkek beni 10 günden fazla sevemezmiş. Bununla yüzleşmek ne zor. Evet yaptigim kisa süreli ama etkili tatil bunu atlatmama oldukça yardimci oldu. Ama tamamen silip atilmaz tabiki nasil atilsin? Hayatimda hep özgüvenini tatmin edecek kadar çalıştım ve iyi işler yaptim. İnsanlar bunu farkettikçe özgüvenim için vermis olduğum çaba sonuç buldu. Bu yüzden olağanüstü bi durum olmadikca mutlu sayilabilcek biriyim. Ama bu durumlar cok zor be. İnsan emek verdigi olaylardan sonuc alamayinca yikikiyor. Bu bir piknik bile olsa (hani piknige gidecegin ve hazirlik yaptigin gün yagmut yağar da göt gibi kalirsin ya) üzülüyor, emek verdigi bi insanin boş oldugunu görmek ne kadar koyar bi dusunsene. İnsanlara degistirmeye calismaktan vazgeceli cok oldu. Değişmek isteyen zaten değişip gelir bana. Layik olmak önemli. Milyarlarca milyonlarca insan kendine layik birilerini ariyo
İnsanlari küçümsemek gibi değil bu. Maviye girip kedine en uygun pantolonu bulmak gibi bişey. Kimisi cok şanslı. Erken yaşta karsisina cikiyo bu kişi ve cocuklugunda gencligini bilecek kadar tanima firsati buluyo karsisindakini. Hep ozenmisimdir . Laf arasinda farkinda olmadan soyledigin uzerinde durmayacagin küçük ayrintilara bile önem veren birini hayal et. Ne hoş degil mi?
27 Eylül..
5 gün önce yazdim bunu. Pek yazasim yoktu o gün. Çünkü seninle ilgili olan hicbisey yoktu. Ama bugün var. Çünkü okul başladı ve ben seni aylarca gormeyi tahmin bile etmezken daha ilk günden karşıma çıktın. Karşılaştık demiyorum karsima ciktin diyorum çünkü sen benim ben oldugumun farkinda degilsin henüz.
Sadece 2 gün önce canlıymışsin gibi rüyamda gordugum adamı karşımda bulmak kalp atislarimi kontrol edemememe ve ağzım yaklaşık 5 cm lik aralıkla olduğum yerde şok olmus vaziyette seni izlememe neden oldu. 18 bin kişilik fakulte okula gireli 2 saat olmuşken seni bulmayi beklemiyodum. Neyseki yanindaki 1.80 lik topuklu ayakkabili makyajli fabrikadan çıkma diye betimledigim kiz tiplerini gormemle şaşkinligim yerini hüzne birakti. İnsan kendine ait olani kiskanirken ofkeleniyo da kendinin olmayani kiskanirken derin bi hüzne boguluyor. Kendime 'uygun olmadığınızı kabullenmen için bu sahneden daha fazlasina mi şahit olman gerekiyor diye sordum. Bekledikçe kanitanan bi hipotez bu. Sen konusunda ilk günlerdeki kadar israrci degilim çünkü senin de arayista olduğunu biliyorum. Tatilde oldugum için yazamamis olsam da feslegen hanim meselesinin farkindayim. O kiza yürüdüğünü düşünüyorum. On gün boyunca interneti olmayan birinin internet bulur bulmaz yine o kizi favlayip rt lemesinden cikardim bu sonucu. Bir de kizin dünya görüşünü benimsiyorsun gibi geldi. Bunlar sadece tahmin tabi. Ama gerçek olma ihtimalinin bile beni üzmeye yettigini farkettim. Sana yazmamamin bir sebebi de buydu. Neredeyse bir aydir doğru düzgün internete girmiyosun girince de böyle yapip cikiyosun. Senden gerçekten baya etkileniyorum. Seviyorum,aşığım , hoşlaniyorum kelimelerinden daha dogru buluyorum bu kelimeyi kullanmayi. Gün içinde yoğun olarak seni dusundugun günlerin gecelerinde rüyamda da ziyarete geliyorsun. Bilincim her ne kadar senin hakkinda vazgeçmiş ve umutsuz bi tavir sergilese de bilincaltim öyle demiyor. Genelde bi dizi sahnesinden kısa sahneler şeklinde oluyordu rüyalarım. Gecen günkü hariç. O çok farkliydi. Bi duvar dibinde konusuyorduk. İkimiz de ayaktaydik ve yüzünü bana oldukça yaklaştırıp ' benden başka birini sevme ihtimalin var mı?' diyordun.
Nedense dolu dolu olmuş gözlerimle ve tahminen elinin yüzümde olmasindan kaynaklanan kızarmış yanaklarimla sakin sakin ama oldukça uzun bir cümle kuruyordum. ' senin gibi kocaman siyah gözleri ve iri dudakları varsa, koyu beşiktaşliysa , sinirlendiğinde 'cok pis kufretcem ha' diye geziyorsa , her şeyi metaforlaştirmaya bayiliyorsa, çevresine gülücükler dağıtırken gözlerindeki sonbahari gorebilcegim kadar aciyorsa bana kendini , ve senin gibi böyle bakiyorsa eğer neden olmasın?' cümlen biter bitmez uyanmis olmam çok üzücü. Tabi cümlemin hepsini hatirlamamin imkansizliginin farkinda olmalisin çünkü şu an hayli doğaçladim. Ama cidden bunun gibi biseydi. Daha sonra devamini gormek için tekrar uyusam da goremedim tabiki. Ama becnce devaminda bana sariliyor olmalisin. Çünkü ben olsam kendime sarilirdim 😂 Bu da böyle bi yolluluk shxhsjdjskd. Vay amk iyice şizofrene bagladik
Sonra ki günlerde liseli 16 yaşındaki kizlar gibi sürekli gözüm seni aradi. Neyseki 3 bölüm okuyorum da pdr ve işletmede normal davrandim. Ama edebiyat fakültesi sınırları içine girdigim andan itibaren gözleri sürekli seni arayan biri oluyorum. Sanirim bunun sebebi aylarca sana bu kadar uzak hissettikten sonra bu kadar yakin oldugumuzh pat diye ogrenmem ve bunun bende bi şok yaratmasi. Blogunu ilk okudugum anı hatirliyorum. Kim acaba dedim hangi ilde yaşıyo. Biraz ilerleyince surlardan fatihten bahsettigin yerleri okudum ve dedim ki 'oha o da istanbulda yaşıyo. Belki daha önce ayni otobuse denk geldik'. Sonra okulunu öğrendim ve adını. Karşılaşmayız saniyodum 18 bin kisilik fakultede nerden bulayim seni? Şimdiyse her gün ders işlediğim siraya oturdugumda 'belki de petunya dün burdaydi' diyorum. Kantinde ,koridorlarda , orta bahçede ağzım da hep ayni cümle 'o da buradaydi'. Ama bazen insanlarin vücutları arasinda cok az ruhlari arasinda keşkelerce mesafe vardir. Benimki de o hesap.
Ya cok saçma. mesela su an edebiyat katina çıkıp senin ders programini aldim. Ve belki de önümüzdeki günlerde derse girip seni izlicem. Ama bu beni bi yandan huzursuz ve suçlu hissettirirken diğer yandan sevgimi böyle hissedip bunu engellemedigim zamanlar içimde derin bi huzur oluyo. Bu halim nereye gidecek bilemiyorum petunya. Liseli kronik aşk acısı ceken tiplerden değilim. Ama sana olan ilgimi reddedemem. Akışa mı birakmaliyim yoksa bu işe bi nokta mi koymaliyim. Hatta bazen sana acikmayi bile dusunuyorum. Neden olmasin?
Sormadan söyleyim. Resimdeki sensin. Şu siralar her şey seni hatirlatiyo. Ama bunun yeri farkli.
28 Eylül 2016 Çarşamba
8 Eylül 2016 Perşembe
Vazgectim demiştim. Birdaha yazmicam ama nasil bi yüzsüzlükse yine buradayim işte. Yazmak böyle bisey işte. Bir kere baslayinca dökülebildigin kadar dökülüyosun. Bana dökülmeni çok isterdim, denize dökülen bi nehir gibi. Senin hakkında her ayrıntıyı bilmeyi cok isterdim. Kirpiklerinin sayısını ezberlemek, arkadaşlarının isimleri, favori kitabını filmini... %10 unu tanıdıgim bi adama böyle hayran olmak beni korkutmuyo da değil. Kalan %90 da ne oldugunu bilmiyorum. Zaten bilsem böyle korkaklik yapmazdim. Cok sık insan seven biri değilim. Ama sevince beklemem, durmam. Sana böyle uzak olmasaydim keşke. Hic degilse aklinda birinin olmadiginindan emin olabilseydim. Kafanda benimle dalga geçmen yada küçümsemen umrumda değil. Sana gelmememin sebebi bu değil. Sana gelmememin sebebi yolun çıkmaz olduğunu bilmem. Mutfaktaki deterjan kutularini bilir misin? Tüm mutfagi tertemiz yapar ama kendisi leş gibidir. Sürekli kirli ellerimizle tuttuğumuz için berbat olmuştur. İşte sen böyle bir adamsın. Ve ben içinde temiz bir kac damla deterjan kaldığına emin değilim. Emin olsaydım eğer sen benim petunyam ben senin prensesim olurdum. Hayatım boyunca hep prenses olmak istedim aslinda kendime bile itiraf edemesem de. Babasinin biricik prenses kızı olan kizlara hem cok ozeniyorum hem de tiksiniyorum onlardan. Simarmaya cok alismis oluyolar genelde ve güçsüz aptal aglayarak her seyi elde edebilcegini sanan tipler oluyolar. Ben daha delikanli kizlara saygi duyuyorum ve ben de oyle olmaya çalışıyorum. Gerci bu prenses kizlar ruh sagligi bizim gibilerden cok daha iyi olan insanlar. Yalniz degiller, kendilerini koruyan biri var, bi erkegin gölgesinde dinlenmenin ne demek oldugunu tatmış insanlar. İşte kiskandigim nokta tam olarak bu. 'benim babam senin babani döver' bile diyememiş bi kızın boşluklarini nasil kendi kendine doldurduguna sahit olsan bana hayran olurdun. Çünkü babasindan ilgi gormemis kizlar genelde ilgiye aç orospular oluyo. Kendimi bu denli güclü ve basarili hissetmeme ragmen birine ihtiyac duymuyo değilim. Bikac saniye olsun sirtimi sirtina dayayarak oturabilcegim birine ihtiyac duyuyorum petunya. Çünkü bi insanin digerinin yaninda oldugunu gostermesinin en güzel yolu bu bence. Sırtını sırtına dayamak. Yükün yükümdür, sevgin sevgimdir , dostun dostumdur ,düşmanın düşmanım, seninleyim ve seninim. Yüzünü goremedigin bi sesin sirtina dayanarak oturup bunlari soyledigini hayal et, sadece bir saniye düşün. Ayağa kalktiginda dunyayi yikacak kadar güçlü hissedersin. Sevginin gücüne inananlardanim. Annemin sevgisi olmasaydi bugunleri bile göremezdim, biliyorum. Şu günlerde annemle kötüyüz gerci. 3 aydir işsizim (yazin özel derse cagiran olmuyo haliyle ) annemlerden harciyorum ve harcadigimi yüzüme vuruyo. Babam boyle yaptigi icin ondan ekonomik bagimi koparali 5.5 yıl oluyo. Ayni hissi ikinci kez yasamak cok kötü. Güçlü biri olmanin en kötü yani bu işte. Güçlü göründükce etraftaki insanlar zayifligina tahammul edemiyo. Senden surekli kendi ayaklarin uzerinde durmani bekliyo. Bu senin yipranmana ve parcalanmana neden olsa bile... Bunu annemin yapmasi üzdü. Yine de gülümsedim ve buyutmedim. Anneme cok şey borçluyum. 10 gün sonra yine 24 saatin 15 saatini sokaklarda geciren ve eve geldiginde yorgunluktan bayilan biri olcam. İşte o eve gelmeden önceki son anda sana gelmek isterdim. Kimsenin tanimadigi yuzumu gor ve o yuzumu de sev isterdim. Gerci hoş hangi yüzümü sevebilcek kadar tanidin da bunu hayal ediyorsam? Sana neden petunya dedigimi bilmeni isterdim petunya. Bunu bana sormani ve aramizdaki yaklaşık 25 cmlik boy farkindan dolayi kafami kaldirip sana ''petunya senin için neyse, sen de benim için o'sun'' demek isterdim. Kolay kolay 'seni seviyorum' demem. Deli gibi yillarca sevdigim adam bile duyamaz agzimdan bu cümleyi. Çünkü kolay harcanabilecek bi cümle degil. Bilirsin birseyi ne kadar sık yaparsan o kadar siradanlasir. Ve sevmek basitlememeli. Sebi seviyorum demem ama petunya derim. Yeterince zeki bi adamin ona olan ilgimi anlamasi için benimle 20 dk muhabbet etmesi yeter aslinda. Normalde duygu yonetimi olaganustu kuvvetli biri olmama rağmen birini sevince kilitleniyorum ve kontrolum tamamen gidiyo. Bu yüzden iliskilerimde olaganustu şeffafimdir. Neysem onu gorursun , ne fazlasini ne azini.
Uzun yillardir günlük tutuyodum. İlk sevgilimden sonra 1.5 yil elime alamadim ve seninle yeniden basladim yazmaya. Hayatimin bahari oldun farketmeden. Merve eski gunluklerimden birini okumak istedi. Cok samimi bi arkadasimdir ve kolay kolay kiramam. Gelecekteki eşim için aradigim o ihtiyac duydugum kişi için 2013 te 2014 te yazdigim defteri verdim. Cok etkilendi ve resimde gordugun tepkiyi verdi. Kendimi bildim bileli hep tek bi kişiyi bekledim. O kisi olduguna ikna olmadigim herkesi reddettim. O kisiye BAP ismini verdim. Varligindan emin olmadigim bi adama siirler sarkilar yazip ciltlerce günlük tutmak arkadaslarima sizofren olduğumu dusundurdu. Oysa benim icimdeki yalnizlik ve boslugu gercek insanlarla doldurmak yerine buldugum bi alternatifti bu. Gunumuzde 'görünürde yalniz insan' olmamak cok kolay. Ortalama guzellikte bi kız gunde en az bi cikma teklifi aliyo zaten. Hicbisey almasa kankasi oldugunu iddia eden erkekler yürüyo falan. İki yüz versen gulumsesen senden degerlisi yok. Yüzden fazlasini verirsen kaşar oluyosun ama. Leş gibi iliskiler. Kadinin cinselligine sahip olmak karsiliginda kadina değer veren bi adam ve adamin parasi ve gücünü sömürmek karsiliginda adama cinselligini veren bi kadin. Bu döngüye girip ilgiye alışıp en sonunda 'sevgilisiz yapamayan' kizlardan olmak istemedim. Arkamdan elizabeth denmesini kaşar denmesine tercih ettim ve 18 ime kadar tertemiz kaldim. Taki universitenin tanisma partisine gidene ve orda korkunc bi adama asik olana kadar. Belki sen de ordaydin 19 eylulde, vefakar kafede. Hikaye o da bana aşık olduktan sonra okunamayacak hâle geldi. Günlüğümun son sayfasina 'bu adam bana zarar verecek biliyorum, ama ondan gelen kışı baskasinin baharina tercih etmem' yazdim ve son satirlar bunlar oldu. 5 ay icinde tükendik. Bazi seyleri zorlamamak gerekiyormus, iki insanin birbirini sevmesi bi iliskiyi yurutmek icin karsilikli sevgi yetmiyomuş en onemlisi ben erkek cinsini hic tanimiyomuşum bi erkeğe nasil yaklasilir bilmiyomuşum. Hepsini bu 5 ayda farkettim. Benden önce zilyon kizla yattigini iddia eden adam bana saygisindan elimi bile tutamadan ayrildik. Hic tutmadigin bi eli biraktin mi hic? Hikayenin sonunda adamin hayati yalan çıktı bu arada. Bakirmiş bana uydurdugu psikolojik sorunlardan hicbiri yokmuş ve hepsini bana yaklasmak icin kullanmis. Acik acik 'senin gibi birini bana yardim etmeni istemekten başka bi yontemle tavlayamazdim ' falan dedi bide hee. Hikayenin sonunda adam dissosiyatif kimlik bozuklugu olan biri çıktı. İçinde 2 kişilik var yani. Biri hamit biri deniz. Deniz hamitin en yakin arkadasi ve ben hamite degil denize aşık olmusum. Kafan karismis olmali. Psikoloji okuyorum ama insanin başına boyle biseyler gelebiliyo. Deniz kişisi benle cikarken hamit kişisi bukete aşık oldu. Ve aldatilmis oldum. 5 aylik bi iliskide severek terketme, yalan , aldatilma ,intihar tehdidi vs bircok şeyi yasayarak tukendim ve sonrasinda erkeklerden tiksinmeye basladim. Bir yil icinde samimi erkek arkadaslarimla iliskimi kestim , hicbir sey yazamadim ki yazacak bi hikayem de olmadi. İşte bu kendimi tamamen kariyerime verip annemin 'senin kalbin yok sen insan sevmiyosun be' dedigi döneme girmisken ,babam bile evde kalacagimi kabullenmisken seni buldum. Blogunu okurken kalbim bana hâlâ orda oldugunu hatirlatti. Sevememek sevilmemekten daha zor petunya. Ve senin sayende yeniden sevebilecegimi gordum. İlk sevgilimle olan iliskimden çok pişmanim ama bir yandan da bana ne kadar cok şey ogrettiginin farkindayim. Bana uygun olmayan bi adam için cirpinmamam gerektigini de ondan öğrendim. Ve bana uygun olmadigini gördüğüm her an yikiliyorum. Dini kültürel siyasi her yonden farkliliklar beni üzüyo. Kimseyi degistirmek istemiyorum senin icin cirpinmak hayatini daha iyi hale getirip seni daha mutlu biri yapmak için fedakarlik yapmaya çalışmak istemiyorum. Ama bunu sonuna kadar hakediyosun. İste meselenin özü bu. Meselenin özüne indim burasi cok derin yo yo. Bir erkeğe başka erkegi anlatmak bi kadinin yapabilcegi en büyük hata aslinda. Ve ben bilincsizce boyle bi hata yapabilcek bi kadin degilim. Eğer bana karşı en ufak ilgin olsaydi yazmaydim, ama yok bu yüzden bunlar seni rahatsiz etmiyo olmali( keşke etse aq tek derdimiz benim bunlari anlatmam olsun yârim sjdhskjzo) ki ilgin olsaydi da hamit-deniz olayini ve senin sayende tekrar yazabilmemin benim icin ne kadar onemli oldugumu anlatabilmem icin bunlari anlatirdim. Ve akli olan erkek bi kadinin geçmiş yasantisindan o kadin hakkinda ipucu cikarir. Onu kaybetmek icin yapmasi gerekenleri ogrenir. Ornegin ben yalana karşı cok hassasim ve sebebi yukarida gayet açık. Yalana tahammulum yok. Yalan demisken
Yalan degil
Yalan benim
Yalan benim hissettigim ya da degil😂😂
Günde 20 kere izliyorum videonu ezberledim artık . Çünkü sesini duyabilcegim baska biyer yok, çünkü niye izlemeyim ? Senden vazgecemedim petunya, ama umudu kestim sanirsam. Artik buraya yazarken bile cok rahatim. Senin asla okuyamicagini bilmemin verdigi rahatlik bu. Senin asla bana yazmayacagini bilmemin verdigi rahatlik. Sen de biliyorsun çünkü, kimse kimseyi sevmek zorunda değil ve belki sen de kalbinin oldugunu hissetmicek kadar uzun süredir sevemiyosun birini. Kalbin oldugunu benimle hisset isterdim.
Uzun yillardir günlük tutuyodum. İlk sevgilimden sonra 1.5 yil elime alamadim ve seninle yeniden basladim yazmaya. Hayatimin bahari oldun farketmeden. Merve eski gunluklerimden birini okumak istedi. Cok samimi bi arkadasimdir ve kolay kolay kiramam. Gelecekteki eşim için aradigim o ihtiyac duydugum kişi için 2013 te 2014 te yazdigim defteri verdim. Cok etkilendi ve resimde gordugun tepkiyi verdi. Kendimi bildim bileli hep tek bi kişiyi bekledim. O kisi olduguna ikna olmadigim herkesi reddettim. O kisiye BAP ismini verdim. Varligindan emin olmadigim bi adama siirler sarkilar yazip ciltlerce günlük tutmak arkadaslarima sizofren olduğumu dusundurdu. Oysa benim icimdeki yalnizlik ve boslugu gercek insanlarla doldurmak yerine buldugum bi alternatifti bu. Gunumuzde 'görünürde yalniz insan' olmamak cok kolay. Ortalama guzellikte bi kız gunde en az bi cikma teklifi aliyo zaten. Hicbisey almasa kankasi oldugunu iddia eden erkekler yürüyo falan. İki yüz versen gulumsesen senden degerlisi yok. Yüzden fazlasini verirsen kaşar oluyosun ama. Leş gibi iliskiler. Kadinin cinselligine sahip olmak karsiliginda kadina değer veren bi adam ve adamin parasi ve gücünü sömürmek karsiliginda adama cinselligini veren bi kadin. Bu döngüye girip ilgiye alışıp en sonunda 'sevgilisiz yapamayan' kizlardan olmak istemedim. Arkamdan elizabeth denmesini kaşar denmesine tercih ettim ve 18 ime kadar tertemiz kaldim. Taki universitenin tanisma partisine gidene ve orda korkunc bi adama asik olana kadar. Belki sen de ordaydin 19 eylulde, vefakar kafede. Hikaye o da bana aşık olduktan sonra okunamayacak hâle geldi. Günlüğümun son sayfasina 'bu adam bana zarar verecek biliyorum, ama ondan gelen kışı baskasinin baharina tercih etmem' yazdim ve son satirlar bunlar oldu. 5 ay icinde tükendik. Bazi seyleri zorlamamak gerekiyormus, iki insanin birbirini sevmesi bi iliskiyi yurutmek icin karsilikli sevgi yetmiyomuş en onemlisi ben erkek cinsini hic tanimiyomuşum bi erkeğe nasil yaklasilir bilmiyomuşum. Hepsini bu 5 ayda farkettim. Benden önce zilyon kizla yattigini iddia eden adam bana saygisindan elimi bile tutamadan ayrildik. Hic tutmadigin bi eli biraktin mi hic? Hikayenin sonunda adamin hayati yalan çıktı bu arada. Bakirmiş bana uydurdugu psikolojik sorunlardan hicbiri yokmuş ve hepsini bana yaklasmak icin kullanmis. Acik acik 'senin gibi birini bana yardim etmeni istemekten başka bi yontemle tavlayamazdim ' falan dedi bide hee. Hikayenin sonunda adam dissosiyatif kimlik bozuklugu olan biri çıktı. İçinde 2 kişilik var yani. Biri hamit biri deniz. Deniz hamitin en yakin arkadasi ve ben hamite degil denize aşık olmusum. Kafan karismis olmali. Psikoloji okuyorum ama insanin başına boyle biseyler gelebiliyo. Deniz kişisi benle cikarken hamit kişisi bukete aşık oldu. Ve aldatilmis oldum. 5 aylik bi iliskide severek terketme, yalan , aldatilma ,intihar tehdidi vs bircok şeyi yasayarak tukendim ve sonrasinda erkeklerden tiksinmeye basladim. Bir yil icinde samimi erkek arkadaslarimla iliskimi kestim , hicbir sey yazamadim ki yazacak bi hikayem de olmadi. İşte bu kendimi tamamen kariyerime verip annemin 'senin kalbin yok sen insan sevmiyosun be' dedigi döneme girmisken ,babam bile evde kalacagimi kabullenmisken seni buldum. Blogunu okurken kalbim bana hâlâ orda oldugunu hatirlatti. Sevememek sevilmemekten daha zor petunya. Ve senin sayende yeniden sevebilecegimi gordum. İlk sevgilimle olan iliskimden çok pişmanim ama bir yandan da bana ne kadar cok şey ogrettiginin farkindayim. Bana uygun olmayan bi adam için cirpinmamam gerektigini de ondan öğrendim. Ve bana uygun olmadigini gördüğüm her an yikiliyorum. Dini kültürel siyasi her yonden farkliliklar beni üzüyo. Kimseyi degistirmek istemiyorum senin icin cirpinmak hayatini daha iyi hale getirip seni daha mutlu biri yapmak için fedakarlik yapmaya çalışmak istemiyorum. Ama bunu sonuna kadar hakediyosun. İste meselenin özü bu. Meselenin özüne indim burasi cok derin yo yo. Bir erkeğe başka erkegi anlatmak bi kadinin yapabilcegi en büyük hata aslinda. Ve ben bilincsizce boyle bi hata yapabilcek bi kadin degilim. Eğer bana karşı en ufak ilgin olsaydi yazmaydim, ama yok bu yüzden bunlar seni rahatsiz etmiyo olmali( keşke etse aq tek derdimiz benim bunlari anlatmam olsun yârim sjdhskjzo) ki ilgin olsaydi da hamit-deniz olayini ve senin sayende tekrar yazabilmemin benim icin ne kadar onemli oldugumu anlatabilmem icin bunlari anlatirdim. Ve akli olan erkek bi kadinin geçmiş yasantisindan o kadin hakkinda ipucu cikarir. Onu kaybetmek icin yapmasi gerekenleri ogrenir. Ornegin ben yalana karşı cok hassasim ve sebebi yukarida gayet açık. Yalana tahammulum yok. Yalan demisken
Yalan degil
Yalan benim
Yalan benim hissettigim ya da degil😂😂
Günde 20 kere izliyorum videonu ezberledim artık . Çünkü sesini duyabilcegim baska biyer yok, çünkü niye izlemeyim ? Senden vazgecemedim petunya, ama umudu kestim sanirsam. Artik buraya yazarken bile cok rahatim. Senin asla okuyamicagini bilmemin verdigi rahatlik bu. Senin asla bana yazmayacagini bilmemin verdigi rahatlik. Sen de biliyorsun çünkü, kimse kimseyi sevmek zorunda değil ve belki sen de kalbinin oldugunu hissetmicek kadar uzun süredir sevemiyosun birini. Kalbin oldugunu benimle hisset isterdim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)